21 Temmuz 2009 Salı

Kars’a doğru, Bir dünya kenti; İlk yazı

Değerli İzleyici,

Arka planda Kars Platosu ile kendisini merkez yapan blog birkaç ayrı ölçekle ele alınabilir. İki ayak üzerinde yürümesi için bu blog, makro planda Kars Platosu, mikro planda bir dünya kenti olan Kars üzerine kurulucak. Biraz heyecanlı şimdi trenle Kars'a doğru yola çıkıyoruz.
Ara sıra ‘multikültürel’ bir postmodern havası gösterebilir bu blog bir ‘Kars mistisizmi’ havasını kendisine gündem maddesi yapabilir.

Burada: a) postmodern, b) Kars mistisizmi, c) multikültürel gibi üç anahtar sözcük kullanıyorum. Şimdi bu üç tanımı biraz açalım.

A) Postmodern şöyle, bir büyücü gibi kaç milyon yıl önce oluşmuş eşsiz Kars Platosu’ndan görselliklerle sizleri yola çıkarıp humakuşu ya da garudanın kanatlarıyla uçurup günümüze getirip konduracağım.

B) Kars mistisizmi, terimi ile hiç bir yerde karşılaşmadım daha önce. Burada bu blog üzerine bu notları düşerken, bu görsel malzemenin içsel dinamikleriyle bu tanım kendiliğinden dilimin ucuna bir betimleme olarak geldi. Kars mistisizmi tanımı bana göre çok/kültürlülüktür ve temellerini arkaik uygarlıktan almaktadır.

İçsel dinamikler tanımını da açmalıyım. İçsel dinamikler, geniş çok renklilik özü ile etkin bir devingenliğe sahiptir. İçsel dinamikler bir diğer yanı ile de arkaik uygarlıklarla temellerini atmaktadır.

C)Çok/kültürlülük tanımı ise burada çok renklilik bağlamında teknik bir açıklama, bir mozaik betimi gibi anlaşılmalı. Bu üçleme, yani a, b, c şıkları sonuç olarak dönüp dolaşıp bizleri aynı noktaya getirir.

Bu nokta, coğrafi bir termin olarak Milyon Yıllık Kars Platosu merkezinde ‘Kars mistisizmi’ kent kapılarını da açacaktır bizlere...